Zeytinyağının tadı acı olması normal mi ? İyi bir zeytinyağı ararken, hangi marka güvenilir, hangi satıcının ürünü iyidir sorusunu merak ederken satın aldığınız zeytinyağı acı çıktıysa hemen karamsar olmayın. Belki de aldığınız zeytinyağı şifa kaynağı olabilir. Korunmuş, hakiki zeytinyağının kendine özgü bir acımsı tadı olması çok normaldir. Peki her acı zeytinyağı iyi midir ? Bunu anlamak için oldukça basit ancak işe yarar yöntemler var. Siz de bu yöntemleri uygulayarak acı olan zeytinyağının iyi mi yoksa kötü mü olduğunu teşhis edebilirsiniz.

Zeytinyağı neden acı olur ? Zeytinyağı iki nedenden dolayı acı olur;

-Oksitlenme sonucu acılaşan zeytinyağı
-Korunduğu için acılığını kaybetmeyen zeytinyağı
Kötü olan ve tüketmememiz gereken acı zeytinyağı, oksitlendiği için bozulan ve tadını da değiştiren zeytinyağıdır. Bunu anlamanın yolu çok basittir. Bir çay kaşığı zeytinyağını içtikten sonra acı tadın beraberinde ağır koku ve iğreti bir tat oluşuyorsa bu oksitlenmiş yani bozulmuş bir zeytinyağının işaretidir. Zeytinyağı dış etkenlere bağlı birçok kusur barındırabilir. Ransid, metalimsilik, odunsuluk, şarabımsılık, küfleşme, mantarlaşma gibi zeytinyağının kusurları olabilir. Bu kusurlara bağlı oluşan oksidasyon (bozulma) sonucu tatta acılaşma ve ağırlaşma olabilir. Böyle bir zeytinyağına denk gelirseniz, acı tadın yanında ağır koku ve sizi rahatsız edecek bir tada denk gelebilirsiniz. Bu zeytinyağı kötü acılığa sahip, bozulmuş bir zeytinyağıdır. Böyle bir zeytinyağına denk geldiyseniz, tüketmemeniz ve aldığınız ürünü iade etmeniz gerekir.

İyi Zeytinyağındaki Acılık Nasıl Olur ?
Korunmuş iyi bir zeytinyağı su gibi olmaz, acımsı tat olur. Bu istenen ve beklenen bir durumdur. Peki bu iyi işaret acılık nasıl anlaşılır ? Korunmuş, hakiki, iyi bir zeytinyağında üç özelliğin işaretine bakılır ;

-Acımsılık
-Yakarlık (yakıcılık)
-Meyvemsi Tat
İyi zeytinyağındaki acılığın nedeni oleuropein bileşenidir. İşaretine Zeytinyağının doğal yapısında buluna fenolik bileşenlerden oleuropein zeytinyağında acımsı bir tat olarak kendini belli eder. Bu bileşen sağlığımızın bekçiliğini yapan çok kıymetli bir maddedir. Kanserle mücadele eden, cildi parlak ve bakımlı yapan, insan sağlığına değer katan en kıymetli fenolik bileşenlerden birisi oleuropein’dir. Zeytin yaprağını ısırdığınızda dilinizde kalan acılık da bu maddenin işaretidir. Bu acımsı tat sizi rahatsız etmez. Peki neden ? Korunmuş, hakiki, saf zeytinyağındaki meyvemsi tat ile birleşen bu acılık dimağınızda hoş bir iz bırakır. Kusurlu zeytinyağındaki gibi ağır koku, rahatsız edici bir tat olmaz. O yüzden acımsı tat oldukça keyif verici ve lezzetlidir. Böylesi bir zeytinyağı sizin için şifa kaynağı olacaktır.

Zeytinyağındaki Acılık Nasıl Korunmalı ?
Zeytinyağı neden acı olur sorusunun ikinci cevabı olarak, korunmuş zeytinyağı olduğunu belirttik. Zeytinayağının şifa yanına işaret eden oleuropein bileşeni her koşulda zeytinyağında bulunmaz. Uygun koşullar sağlanamazsa bu bileşen ve diğerleri uçucu olduğundan kayba uğrar. Bu kıymetli bileşeni kaybetmemek için şunlara dikkat etmeliyiz;

Zeytinyağı ambalajanın kapağı kapalı olmalı. Zeytinyağı hava ile temas ederse içindeki %2’lik uçucu faydalı bileşenler kayba uğrar. Haliyle oleuropein de kaybolur. O yüzden ister teneke de olsun ya da ister cam şişede olsun zeytinyağının kapağı sıkı sıkı kapalı olmalı, hava ile temas olmamalı.
Işık ile temas olmamalı. Şeffaf cam şişelerdeki zeytinyağı ışık ile temas ettiğinde içindeki fenolik bileşenlerin kaybı olur. O yüzden koyu renk cam şişe ya da laklı özel tenekelerde olan zeytinyağı tercih edilmeli. Satın aldıktan sonra ışıktan korumamız gerekir.

Zeytinyağı sıcak ortamda tutulmamalı. Satın aldığınız zeytinyağının soğuk sıkım olmasına dikkat ediyorsanız satın aldıktan sonra sıcaklığı yüksek bir yerde tutmamaya da özen göstermelisiniz. Yer tasarrufu olsun diye balkonda doğrudan güneşe maruz bırakmak ya da sıcaklığı yüksek bir yerde tutmak iyi değildir. Zeytinyağının değer kaybına uğramasına neden olur.
Zeytinyağı neden acı olur sorusunun cevabını aldıysak ve elimizde iyi bir acılığı olan zeytinyağı varsa bunun kıymetini bilmek ve şifasını almak gerekir. Gerek yemeklerde, gerek salatada gerekse saçımıza ve cildimize uygulayarak bu şifa kaynağından faydalanabiliriz.